Günümüzde herkes yoğun  bir tempoda yaşıyor. Evden işe, işten eve koşuştururken hayata ara vermek, bir süre dinlenmek mümkün olmuyor.

Bu nedenle estetik kaygılarından da bu yoğun hayatın içinden kopmadan gidermek istiyorlar.

40 yaş sonrası yüzde oluşan değişiklikler herkesin malumu. Deri incelir, deri üzerinde bir takım çizgilenmeler ve damarlanmalar, lekeler oluşur. Göz altlarında halkalanma ve ağız kenarı çizgilerde derinleşme, en rahatsız edeni de çene bölgesindeki sarkmadır.

Çene çizgisi ve gıdı bölgesindeki problemler aşırı bariz olduğunda tek çözüm yüz germe. Ama iyileşme sürecinden korkulduğundan bu işlem daha az tercih ediliyor. Tüm yüze yapılan yağ enjeksiyonu 45- 65 yaş arası ciddi bir alternatif olabilir.

Yağ enjeksiyonu 30 dakikada tamamlanan, aynı gün taburcu olmanın mümkün olduğu bir işlem. Sadece yüzdeki çöküntüleri doldurmakla kalmaz. Yüz derisinde gerginleşme ve içindeki kök hücreler ile yüz derisinde yenilenme gençleşme sağlar.

Doğru yapılan uygulamalarda sonuçlar oldukça yüz güldürücü ve doğaldır. Yağ enjeksiyonu fiyatları da artık oldukça makul ve herkesin ulaşabileceği seviyelere inmiştir.

Yağ enjeksiyonu kalıcılık süresi kişinin yaşı, kişisel yapısı ile ilişkilidir. Ortalama %30 yağ dokusunun yüz bölgesinde daimi olarak kaldığı kabul edilmektedir.

Bazı hekimler yağı ilk seansta alıp buzdolabında depolayıp ve diğer uygulamalarda tekrar uygulamayı tercih ediyor. Ben her zaman taze uygulamadan yanayım. Buzdolabı yerine kişinin kendinde yağın durması daha sağlıklı bence.

Yağ almak için birden fazla yöntem var. Bunların en bilineni klasik liposuction yöntemi. Ancak son yıllarda teknolojinin de gelişmesi ile pek çok yöntem ortaya çıktı. Örneğin sulu sistem denen bir yöntemle yağlar basınçlı su püskürtülmesi ile dokudan ayrıştırılıyor.

Üstelik enjeksiyon sırasında ortamda olmasını istemediğimiz bağ dokusu elemanları da bu işlem sırasında ayrı olarak depolanıyor. Böylece hem yağ dokuları daha az hasar görmüş oluyor hem de bağ dokusu devre dışı kalıyor. Hatta kök hücreler de yağla birlikte canlılığını koruyabiliyor. Böylece sonuç hem daha güzel hem de daha kalıcı olabiliyor.

Waser liposuction denilen başka bir yöntem de ultrasonik dalgalar yani ses dalgaları ile yağ ayrıştırılıyor. Bu yöntemde de yağların kalıcılığı daha fazla.

Sonuç olarak; yağ enjeksiyonu kişinin kendi yağı kullanıldığı için oldukça güvenli bir güzelleşme metodudur.

Z